E-Spor (Elektronik Spor), eşit şartlara sahip bilgisayar oyuncularının organize olarak mücadele verdiği ve kazananan kişi veya kişilerin ödüllendirildiği profesyonel oyun turnuvalarıdır. E-Spor karşılaşmalarındaki en önemli gereklilik tüm oyuncuların eşit olmasının sağlanması ve oyuncuların birbirine üstünlük sunan eşyalara sahip olmadan gerçekleştirilmesidir. En sık yapılan oyun karşılaşmaları başta strateji oyunları olmak üzere, birinci şahıs nişancılık oyunları, dövüş oyunları ve spor temalı oyunlardır. Gerçekleştirilen turnuvalar çeşitli platformlarda canlı olarak yayınlanır ve oyunda hile yapılmasını önlemek amacıyla hakemler veya juriler yer alabilirler. Bazı e-spor oyunlarında gelirleri arttırmak amacıyla bahisler de oynatılabilir. Bir E-Spor yarışmasına katılan oyuncuların herbirine “Siberatlet” adı verilir.

 

Tarihi kayıtlara göre bildiğimiz ilk E-Spor turnuvası aynı zamanda ilk bilgisayar oyunlarından biri olan Spacewar oyunu için 1972 yılında Stanford Üniversitesi’nde gerçekleştirilmiştir. Turnuvanın kazananlarına büyük ödül olarak popüler müzik dergisi Rolling Stone’un bir yıllık ücretsiz aboneliği verilmiştir. Elbette o zamanlar herkesin E-Spor’a ilgi duyması pek mümkün değildi. Zira hem profesyonel mücadeleyi destekleyebilecek kapasitede oyunlar yoktu, hem de insanların oyun oynayabileceği cihazlar günümüzdeki kadar erişebilir değillerdi.

 

e-spor merkezi
e-spor merkezi

 

E-Spor

 

2000’li yıllarda insanların bilgisayar alım gücünün artması ve rekabetçi oyunların piyasaya katılımıyla, E-Spor dünyası kendini kendini oluşturmaya başladı. Tüm spor müsabakalarında olduğu gibi E-Spor müsabakalarının da nabzını oluşturanlar reklam, pazarlama ve sponsorlardır. E-Spor karşılaşmalarının yardımıyla çeşitli markalar kendi reklamlarını yaparak daha çok kullanıcıya erişme fırsatına sahip olmaktadır.

 

Peki, adı spor olmasına rağmen E-Spor gerçekten bir spor mu ve E-spor, spor olarak kabul ediliyor mu?

 

E-Spor Gerçekten Bir Spor mu?

 

E-sporun henüz gerçek bir spor olarak kabul edilip edilmeyeceği farklı topluluklar tarafından tartışmaları devam eden bir konu. Kimi savunuculara göre sadece bilgisayarın başında oturmak ve oyun oynamak asla bir spor olarak kabul edilemeyecek. Aynı savunucuların en önemli tezlerinden biri bilgisayar kullanıcılarının fiziksel olarak efor sarfetmek zorunda olmamalarıdır. Bir nevi satranç nasıl bir spor kabul edilmiyorsa bu kitlelere göre E-Spor adı verilen elektronik sporların spor adı altında kabul edilmesi mümkün değildir. Diğer yandan e-spor katılımcılarının fiziki olarak kusurlarının bulunması bu sporu icra etmeleri için herhangi bir engel taşımıyor. Spor karşılaşmalarında atletlerin fiziksel sağlıklarının durumu önemliyken, e-spor dünyasının oyuncuları fiziksel durumları kötü olsa bile e-spor karşılaşmalarına katılabiliyor. E-spor’un spor olmadığı savunucularına göre fiziksellikten tamamen bağımsız bir aktivitenin spor olarak değerlendirilmesi mümkün görünmüyor.

 

E-sporun spor olmadığını savunanlar kadar bunun bir spor olduğunu savunan taraflar da var. Birçok karşıt görüşe göre e-spor oyuncuları karşılaşmalar sırasında fiziksel açıdan büyük çaba sarfetmiyor olmalarına rağmen hızlı ve stratejik düşünüp en kısa zamanda aksiyona geçiyor. Tüm bu özellikler onu bir sporun karakteristik özelliklerine sahip kalıyor. Sıradan bir spor dalında olduğu gibi e-spor oyuncularının da planlı olarak antrenman yapmaları ve yaptıkları sporda uzmanlaşmaları gerekiyor.

 

e-spor merkezi
e-spor merkezi

 

2014 Yılında ESPN başkanı John Skipper, E-Spor’un bir spor olmadığını ancak bir rekabet olduğunu belirterek E-Spor’un gerçek bir spor sayılmaması gerektiğini belirtmiştir. Uluslararası e-Spor Federasyonu ise E-Sporun sıradan bir spordan farksız olduğunu sadece kimyası gereği farklılıklar barındırdığını belirtiyor. Başta Uluslararası e-Spor Federasyonu olmak üzere birçok topluluk E-Spor’un gerçek bir spor olarak tanınması ve 2024 yılında Paris’te gerçekleştirilecek olan yarışmalarda yer verilmesi için ortaklaşa hareket ediyor.

 

Anlayacağınız 2024 yılında olimpiyatlarda E-Spor’u görüp göremeyeceğimiz, bu tartışmaların sonunu getirmek için iyi bir fırsat olabilir. En azından alınan karar, karşılaşmaların spor olarak kabul görüp görmeyeceği hakkında hepimize iyi bir fikir verecektir.

 

E-Spor Nasıl Oynanır?

 

E-spor müsabakalarında oyuncuların tümünün eşit şartlara sahip olması gerekliliği aranır. Oynanan oyun ücretsiz bir oyun (Free to Play) olabileceği gibi Oynamak için Öde (Pay to Win) tarzında olabilir. Ancak oyununtüm oyunculara eşit şartları ve rekabet ortamını sunması gerekir. Oyun içinde kullanıcılara ekstradan avantaj sunan oyun içi satın alım veya ekipmanlarının yer aldığı oyunlar bir E-Spor turnuvasına konu olamaz. Bir oyunun E-Spor karşılaşmalarında yer alması için tek şart bu değildir. Oyunun profesyonel rekabete yatkın olması gerekir. Her oyunun içinde rekabet vardır ama bir E-Spor turnuvası yapılabilmesi için oyunun tamamen profesyonel rekabete açık olması gerekir. Günümüzde geliştirlen bazı modern oyunlar artık E-Spor turnuvaları da düşünülerek rekabet odaklı olarak geliştirilmesinin nedeni budur.

 

E-Spor

 

Gerçekçi bir spor müsabakasında olduğu gibi oyuncuların E-Spor yarışmalarına katılması için belli protokol şartlarını yerine getirmesi beklenebilir. Bu şartlar her e-spor turnuvası ve organizasyonları tarafından belirleneceği için farklılık gösterebilir. Oynanancak oyuna göre karşılaşmanın türü ve kazanma kriterleri de değişkendir. Bazı karşılaşmalarda bireysel başarılar önem kazanırken bazılarında takım olarak elde edilen başarılar ön plandadır. E-Sporcular hem ödüller hem de karşılaşmaları kazanmanın vereceği ün için yarışmalara dahil olurlar. Üstelik bazı ülkeler takımlarının üyelerine düzenli olarak maaş ödemesi yaparak bunun bir iş olarak icra edilmesini sağlamaktadır.

 

Nasıl E-Sporcu Olunur?

 

Profesyonel E-Sporcuların genelinin bilgisayar oyunları üzerine temellendirdikleri kariyerlerinin başlangıcı 16 ila 17 yaşlarına dayanıyor. Birçok profesyonel oyuncu kariyerini 24 yaşından önce sona erdirerek e-spor dünyasına veda ediyor. Ancak 24 E-Spor oyuncuları için bir üst yaş sınırı değildir ve her yaştan bilgisayar oyunu meraklısı e-spor karşılaşmalarına (turnuva için aksi belirtilmediği halde) katılabilir.

 

Bir E-Sporcu olmanın gerçek manada bir sporcu olmaktan pek farklı olmadığını belirtmek gerekiyor. Sıkı ve sistematik çalışmanın yanı sıra, profesyonel bir oyuncu olabilmek için oynayacağınız oyunun mekaniklerini iyice kavramış olmanız gerekiyor. Oyun üzerindeki bilginizi klavye ve fare ile refleksleştirerek kendinizi profesyonel karşılaşmalara hazır hale getirebilirsiniz. Birçok E-Spor oyuncusunun kariyeri için takip ettiği basamaklar şu şekildedir;

 

Oyununuzu seçin: Artık joker kart gibi her oyunda profesyonel olmaya gerek yok. Belli bir platform ve oyun seçerek kendinizi o oyuna adayabilir ve oyunun profesyoneli olmak için çalışmalarınıza başlayabilirsiniz. Daha popüler ve düzenli olarak turnuvaları gerçekleştirilen oyun tarzlarına yönelmek size hızlı bir başlangıç avantajı sunar.

 

Motivasyonunuzu sağlayın: E-spor oyuncularının motivasyonu başarı ve ödül hırsına dayanır. Gerçekleştirilen ciddi E-Spor karşılaşmalarının çoğunda kazananlarını 6 haneli (xxx.xxx) ödüllerin beklediğini unutmayın.

 

Düzenli olarak pratik yapın: E-sporlar için başarılı bir oyuncu olmak sadece pratik yapmaktan ibaret değildir. Oynayacağınız oyunun mekaniklerine her anlamda hakim olmalısınız. Bunun için profesyonel oyuncuları takip etmeli, tekniklerinizi geliştirmeli ve bolca idman yaparak yeteneklerinizi refleks haline getirmelisiniz.

 

Kendinize ve ekipmanlara yatırım yapın: Kendinize ve kullanacağınız ekipmanlarınıza yatırım yapmanız şart. Karşılaşmalar ve pratikleriniz sırasında sizi diğer oyunculardan geride bırakmayacak ekipmanlara sahip olmasınız. İyi bir internet bağlantısı, klavye, fare ve monitör ile bir oyunda avantajı elde tutarak oyun içindeki gelişmelere vereceğiniz aksiyonun hızını arttırabilirsiniz.

 

Topluluklara katılın: Profesyonel bir lig oyuncusu olmak bireysel olmasına rağmen E-Spor karşılaşmalarında başarılar genellikle takımlara aittir. Alanınızla ilgili topluluklara katılmalı ve oynadığınız oyunun topluluklarının bir parçası haline gelmelisiniz.

 

Bir takım bulun: Yeterince ciddi ve profesyonel bir oyuncu olmayı başardığınızda artık bir takımın üyesi olmanız gerekiyor. Bir takım bulun ve takımınızla birlikte turnuvalara yönelik hareket edin. Eğer takım bulamıyorsanız merak etmeyin. Kendinizi ispatlanmış bir oyuncu olduğunuzda takımlar sizi bulmak için harekete geçecektir. Kendinizi ispatlayacak kadar iyi oynadığınıza inanıyorsanız sorun yok demektir.

 

Bu adımları tamamlarken profesyonel oyuncu lisansınızı da almayı unutmayın. Profesyonel turnuvalara katılmak isteyen oyunculara T.C Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından 2014 yılından bu yana ücretsiz olarak e-Sporcu lisansı verilmektedir. Profesyonel bir oyuncu olarak kabul görmek ve turnuvalara katılmak için lisansınızı erkenden edinmek isteyebilirsiniz.

 

E-Sporcu lisansı almak için;

  •     T.C Kimlik Numarası Beyanı
  •     Sağlık Raporu
  •     Kendiniz Tarafından Doldurulmuş Tescil Fişi
  •     2 Adet Vesikalık Fotoğraf

 

Yeterli olacaktır. Hazırlamış olduğunuz belgelerinizle birlikte Gençlik ve Spor Bakanlığına başvurunuzu yaparak e-Sporcu lisansını alabilirsiniz.

iz atölye iletişim

Eğitim kurumları için mekan özgü atölye çözümleri için bizleri arayın. Atölyeler için mobilya ve ekipman çözümlerinin yanı sıra öğrenci ve eğitmen eğitimleri içinde izlere ulaşabilirsiniz.
Telefon: 0545 834 9353
Mail : bilgi@izatolye.com

neden biz

İz Atölye eğitim kurumlarının ihtiyaç ve talepleri doğrultusunda atölye çalışmaları yapmakta ve atölyeler için sarf malzeme temin imkanı sağlamaktadır. Böylelikle çocukların eğitimlerinin önemli bir yanını teşkil etmesi gereken el ve zihin koordinasyonu tam, eksiksiz sağlanmaktadır.Çocukları artık sadece oyuncaklara ya da bilgisayara veya televizyonun karşısına hapsetmek doğru değil. Motor becerilerini geliştirmek, hayal güçlerini kullanmalarını diğer çocuklarla ekip çalışmasını öğretmek için farklı atölye çalışmaları çok faydalı. Atölye çalışmaları sırasında çocukların hayal gücü desteklendiği gibi konsantrasyonlarına da büyük katkı sağlıyor.Ayrıca ince motor becerilerinin gelişmesine, farklı malzemelerle tanışmak, malzemeleri düzenli ve özenli kullanmayı öğrenmeye kadar pek çok farklı katkı sağlıyor. Çocukların, kendi yaş grupları ile yaptıkları çalışmalar hem sosyalleşmelerini sağlıyor hem biriyle yardımlaşmayı öğrenirken ayrıca bir şey üretmenin keyfine de varıyorlar.

atölye çalışmalarının önemi

Atölye Eğitimi, bütünleşik bir yapı içerisinde fen bilimleri, teknoloji, mühendislik ve matematik alanlarını birleştirerek; gençlerin analitik düşünmelerini, farklı öğrenme grupları ile etkileşimler kurmalarını, takım çalışması becerisi kazanmalarını, bildiklerini güncel olaylar ile ilişkilendirmelerini ve ürünlerini girişimci bir ruhla sunmalarını sağlar. Öğrencilerin keşfederek ve uygulayarak öğrenmelerini hedefleyen Atölye Eğitimi ile fen bilimleri, teknoloji, mühendislik ve matematik becerilerini öğrencilere kazandırmak ve düşündüğünü hayata geçirebilen, yenilikçi, yaratıcı bireyler yetiştirmek amaçlanır.Atölye Eğitimi Neden Önemli;
  • Öğrencileri motive edebilir. Çünkü gerçek hayattan örneklere de uygulanabilir.
  • Çocuklar neden sonuç ilişkisi kurmaya başlarlar.
  • Öğrenciler daha derin, daha detaylı düşünebilirler.
  • Öğrencilerin bireysel çalışma ve takım çalışması becerilerini geliştirir.
  • Atölye Eğitim, ezberci değil sorgulayıcıdır.
  • İletişim becerileri en üst seviyelere çıkabilir.
  • Öğrenciler eleştirel düşünmeyi öğrenirler.
  • Hata yapmanın aslında ne kadar değerli olduklarını görür öğrenciler.
  • Hatalarından ders çıkarıp tecrübeler edinirler.

Bir yanıt yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.