Seramik Atölyesi Planı; Seramik hakkında merak edilen her şey burada!.. Üstelik de eşsiz seramik örnekleriyle birlikte! Halk arasında pişmiş toprak esaslı malzeme olarak bilinen seramik, kayaların dış etkiler sebebiyle parçalanmasıyla oluşan kil, kaolen ve benzeri maddelerin yoğurulup yüksek sıcaklıkta pişirilmesiyle elde edilir.
Seramik, insan hayatında geçmişle bugün arasında kurulan bir bağ olarak yer alır. Arkeolojik kazılarda bulunan seramik kaplar ile uzmanlar tarihle bugün arasındaki bağı kurmaktadır. İlk çağlardan bu yana seramik gündelik yaşantımızda vazgeçilmez olan fonksiyonel kapların yanı sıra çok çeşitli idol, ryton (hayvan biçimli törensel kaplar) gibi seramikler yaşam içerisinde her zaman bir yer bulmuştur.
Seramik, bazen basit bir çömlek, bazen sarımsı beyaz bir porselen tabak, fincan, bazen bir süs eşyası, bazen evlerin çatılarını kaplayan kiremitler, duvarları oluşturan bağlar olarak yaşamın içindedir.
Çamur, ilk çağlardan bu yana insanoğlunun kutsal yaşamına, gündelik kullanımına girmiştir. İlk çömleğin balçıkla sıvanmış bir sepetin yangın sırasında pişerek su sızdırmaz nitelik kazanması sonucu oluştuğu düşünülmektedir. Çanak fikri iki avucun yan yana getirilmesiyle meydana gelen bir biçimden esinlenen, insanın bu formu zenginleştirilmesiyle oluşturulmuştur. Çanakların yüzeyini zaman zaman tırnaklar ile ya da taş, cam gibi doğal materyaller kullanarak yüzeyde yapabildikleri çizgilerle süsleme yoluna giden insanoğlu bazen de parlatma ( perdahlama) yöntemine de başvurmuştur.
Üretime başlanması, insanların toprağa yerleşmesiyle olmuştur. M.S. 3000 yıllarının ilk yarısında ilk seramik görülmektedir. Üstün bir teknik sergileyen Hatti seramikleri siyah kırmızı rengindedir. İslam ülkelerinde özellikle Anadolu Selçuklu hâkimiyeti Uygur’dan devam eden, İran’dan gelip fevkalade örneklerini sergileyen Selçuklu çini süslemeli mimari eserler ve Osmanlı’da seramik ve çini üstün bir teknik kazanmıştır. İznik, Çanakkale, Kütahya merkezlidir…
Yıldız’da (İstanbul) seramik imalathaneleri kurulmuş, camiler en güzel çinilerle süslenmiştir. Orta çağda Avrupa’da kurumlar seramiğe önem vermiştir. İlk kez Rönesans ile antik eşyalar arasında olan seramik kapların sanat değerinde olanları örnek alınarak yeni bir alan ‘porselen’ önce Çinliler tarafından bulunmuş ve 18. Yüzyılda Avrupa’ya getirilmiştir. Bugün seramik modern yapıda yaratıcı sanatçıların ele aldığı bir dal olmuştur.
Sanat bazı düşüncelerin, bazı durumların ya da olayların beceri ve düş gücü kullanılarak ifade edilmesine ya da başkalarına iletilmesine yönelik yaratıcı insan etkinliğidir. Seramik sanatı doğuşundan itibaren ilk çağda sürekli gelişmiştir. Tarihi verilere göre seramik sanatı, insanın bilinmeyen başlangıcından itibaren korku ve büyü gibi insanların inançsal ifadeleri olmuştur.
Seramiğin sanat boyutu ise Uzak Doğu, Mısır, Yunan ve Anadolu’da görülen çok tanrılı uygarlıklar içinde, işlevselliğinin yanı sıra estetik ve sanatsal değerleri ile de hayat bulmuştur. Seramik sanatının doruğa ulaştığı en güçlü dönemini Asur-Hitit ve Frig uygarlıkları içinde yaşamıştır. Çeşitli dönem ve uygarlıklarda ortaya çıkarılan seramik eserlerin bize yadsınamayan bir gerçeği de gösterdiği apaçık ortadadır. Özgün, işlevsel biçimlerin yanında seramik yüzey gerçeği ile seramik sanatının bütün sanatsal değerlerini uç noktaya götürmüştür… Seramiğin klasik gerçeğinin yanı sıra özgün sanatsal yetkinliği de içeren, temel yapısıyla günümüzde bütün öğretim kurumları içinde yerlerini almıştır.
Seramik, hayallerinizin sınırlarını zorlayabileceğiniz, tabiatta karşılığını bulamadığınız objeleri yaratabileceğiniz bir sanat dalı. Çamura, 10 parmağınızla şekil verirken, toprağın vücudunuzdaki negatif elektriği aldığını hissedeceksiniz. Seramik yapmak için yetenekli ya da bilgili olmanız şart değil. Hayal gücünüz geniş, parmaklarınız kıvrak olsun yeter.
Seramik, hammadde olarak sadece çamurun kullanıldığı bir sanat dalı. Ona şekil vermenizde yardımcı olan bıçak, keski, tarak gibi aletler var. Boya ve pişirmek için ise özel seramik fırını kullanılıyor.
Heykel ya da resim gibi sanat dalları için bazen çok uzun süreler gerekirken, seramik için bir gün yeterli. Bunun en önemli sebebi, çamuru kurumadan kullanabilme ihtiyacı. Çamur çabuk kuruyan bir malzeme. Bir kere kurudu mu, tekrar birbirine kaynaması zor. Kullanılmayan çamuru saklamak içinse nemli bir beze sarıp torbalamak gerekiyor. Farklı iki çamuru karıştırmamak da önemli. Çünkü kuruma hızları farklı olur, bu durum da kurutma sırasında çatlamalara, genleşme farklılıkları fırında kırılmalara yol açabilir.
BUNLARA DİKKAT!
- Seramik çamuru, sağlığa zararlı hiçbir madde içermez. Ama özellikle sır dökülürken maske ve eldiven kullanmakta fayda var. Bir de sıçramaya karşı önlük takmak şart.
- İdeal obje boyu 20-30 santim. Daha büyüklerini hem taşıması, hem de fırınlaması zor. Çok küçük olanları da ancak usta eller yapabilir.
- Seramik çamurunun içinde kesinlikle hava kalmamalı. Bunun için çamuru kullanmaya başlamadan önce mermer üzerinde iyice yoğurmalı. Eğer hava kalırsa pişirme sırasında şişer ve işiniz parçalanır.
- Seramiğin heykelden en büyük farkı içinin boş olması. Burada “et kalınlığı” adı verilen obje kalınlığının her yerde eşit olması gerekir. Yoksa pişerken patlar, paramparça olur.
- Objenizi beğenmezseniz, çamur geri dönüştürülebiliyor. Biraz su katılırsa hemen çözülecektir.
- Çamuru kullanmadığınız zaman nemli bir poşetin ya da kabın içinde muhafaza edin. Bu şekilde aylarca bekleyebilir.
SERAMİĞİN OLMAZSA OLMAZLARI
Seramik çamuru: Kırmızı ya da beyaz gibi çeşitleri mevcut. Seramiğin ana maddesi.
Ağaç ya da metal masa: Çekmeceli bir masa her zaman şart.
Mermer tabla: Çamurla çalışmaya başlamadan önce içindeki havayı almak için yoğurmak gerekiyor. Bunun için en ideal yer, çamurun nemini de alan mermer bir tabla.
Turnet ya da torna: Çamuru şekillendirirken üzerinde çalışılan ve sürekli dönen alet. Elle, ayakla ya da motorla dönenleri mevcut.
Bisküvi: Çamurun şekil verilip ilk pişirilişinden sonraki haline denir.
Sır: Değişik kimyasal bileşenlerden oluşan sır, bisküvinin üzerine dökülür. Böylece seramik renklenir. Ayrıca yüzeyinin pürüzsüz ve parlak olmasını, seramiğin daha dayanıklı olmasını sağlar.
iz atölye iletişim
neden biz
atölye çalışmalarının önemi