STEM açılımı, Science (Bilim), Technology (Teknoloji), Engineering (Mühendislik) ve Mathematics (Matematik) kelimelerinden meydana gelmektedir. STEM bu 4 disiplinin bir araya gelerek oluşturduğu, öğrencilerin teorik derslerde gördükleri konuları farklı uygulamalarla deneyimlemelerini sağlayan bir programdır. Öğrenciler hem matematik ve fen bilimlerinin günlük hayatta ne şekilde karşımıza çıktığını öğrenebilmekte, hem de erken yaşta mühendisliğe karşı ilgileri oluşmaktadır.
STEM altyapısı ile türetilmiş çeşitli programlar da bulunmaktadır. STEM+A ya da STEAM, ek olarak Art (Sanat) disiplininin dahil edilmesiyle meydana gelmiştir. Bu programlarda öğrencilerin bilgisayar ortamında veya fiziksel ortamda tasarım alanında gelişimleri amaçlanmakta ve görsel becerilerini geliştirecek uygulamalar yapılmaktadır. Bir başka örnek de STREAM, robotik disiplininin dahil edilmesiyle meydana gelmiştir. Matematik ve fizikte öğrenilen bilgilerle robotik uygulamalar üzerinde deneyler yapılmaktadır. STEM eğitim yaklaşımı ülkemizde terimin Türkçeleştirilmesiyle FeteMM adıyla karşımıza çıkmaktadır.
STEM Eğitimi ve Önemi
STEM eğitim yaklaşımı yıllardır Amerika ve Avrupa’da bir çok ülkenin müfredatının şekillendirilmesinde kullanılmaktadır. Bu yaklaşım Milli Eğitim Bakanlığı tarafından da benimsenmekte, bu yaklaşıma katkı sağlayan çeşitli projeler de YEĞİTEK öncülüğünde desteklenmektedir. Bu eğitimin genel müfredata uygun hale gelmesinin ülkeler için en büyük önemi bilim ve teknoloji alanında güçlü bir altyapı kurarak üreten, geliştiren, geleceğe yön veren yeni nesiller oluşturmaktır.
Teknolojinin ilerlemesiyle değişen dünyamızda her geçen dönem yeni meslek alanları da sektörlerde yer ediniyor, hali hazırdaki meslekler de değişim süreçlerine giriyor. Buna en büyük örnek olarak otomotiv sektörünü verebiliriz. Artık mekanik sistemler yerlerini elektronik sistemlere ve bilgisayar yazılımlarına bıraktı.
Bunun haricinde tıp sektörünü göz önünde bulundurduğumuzda robotlarla gerçekleştirilen ameliyatlar bulunmakta. Reklamcılık, sinema ve televizyon sektörlerinde artık Drone’lar ile yayınlar yapılmakta. Ayrıca üniversitelerde de hem lisans hem yüksek lisans için sürekli yeni bölümler açılmakta. Kısacası her meslek alanı bu gelişimden etkilenmekte ve yeni nesillerin de bu değişimlere kolay adapte olabilmeleri için sağlam temeller kurmak isteniyor.
Eğitim içeriklerinin sürekli düşünmeye, tüketmenin dışında üretmeye teşvik etmesi sayesinde öğrencilerin analitik düşünebilmeleri, sebep-sonuç ilişkisini kurabilmeleri, bakış açılarının genişlemesi ve girişimci bir karakteristik edinmeleri daha kolay oluyor.
STEM Eğitimine Önem Veren Ülkeler
STEM eğitim yaklaşımına Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa’daki birçok ülke büyük önem vermekte. STEM eğitim yaklaşımı bir süre ABD’de düşüşe geçmeye başlamış, daha sonra bu konu üzerinde durularak tekrar geliştirilmeye çalışılmıştı. 2006 yılında United States National Academies (Birleşmiş Devletler Ulusal Akademileri) bu konudaki endişelerini dile getirmiş ve sonrasında 10 ana maddeden oluşan bir eylem bildirisi yayınlamıştı. Kısaca hedeflerden biri fen ve matematik eğitimini geliştirerek Amerika’nın yetenek havuzunu büyütmek olarak belirlenmişti. Diğeri ise fen, matematik ve teknolojide ek eğitim yöntemleriyle öğretmenlerin becerilerini güçlendirmek. ABD’de dönemin başkanı Barack Obama, 2012 bütçesinde STEM konusunda öğretmen eğitimlerinin iyileştirilmesi için tüm devletlere hibe verilmesi kararı almıştır.
Kanada, denk olarak gösterildiği 16 ülke arasında STEM okuyan ve mezun olan öğrenci yüzdesi baz alındığında, %21.2 oran ile 12.sırada yer almaktadır. Bu oran ABD’ye göre daha yüksek olsa da Fransa, Almanya ve Avusturya gibi Avrupa ülkelerinden daha düşüktür. Denk ülkelerden en iyi orana sahip Finlandiya’da üniversite mezunlarının %30’undan fazlası fen, matematik, bilgisayar bilimleri ve mühendislik programlarından gelmektedir.
Avrupa’da STEM eğitim yaklaşımını ve kariyer programlarını destekleyen birçok proje vardır. Örnek olarak Scientix, STEM öğretmenlerinin, eğitim bilimcilerin ve politikacıların yer aldığı bir işbirliğidir. Avrupa Okul Ağı (EUN) tarafından 2009 yılının sonunda başlayan projeye 30 Avrupa ülkesi katılım sağlamıştır ve kendini yenileyerek devam etmektedir. Scientix Türkiye‘ye buradan ulaşabilirsiniz.
iz atölye iletişim
neden biz
atölye çalışmalarının önemi