Maker ve STEAM Eğitiminin Önemi; Maker Hareketi DIY (Do it yourself-kendin yap) ile Teknolojinin birleşmesinden oluşan bir harekettir. Kendisine Maker Hareketi’nin kapsamında maker adı veren birey makerdir. İmalat ve ithalat aracılığıyla ortaya konulan ürünlerin maker hareketi kapsamında maker ruhu ile yapıldığı bilinmektedir.
STEAM, Science (Fen), Technology (Teknoloji), Engineering (Mühendislik), Art (Sanat) Mathematics (Matematik) sözcüklerindeki ilk harflerin oluşturduğu kısaltmadır. İçeriğinde fen öğretimi olan sahaların ilk ve orta öğretim döneminde bütünlük halinde değil de, birbirleriyle ayrı biçimde öğretilmesindeki sakıncaları yok etme düşüncesine dayanır ve dünya ülkelerinde gittikçe daha çok önem kazanmaktadır. Amerika’da 2012’den itibaren Başkan Obama STEM eğitimindeki öneme dikkat çekmekte; eyaletlere STEM hususunda öğretmen yetiştirilmesi amacıyla ödenek ayırılmaktadır.
Ülkemizde özellikle son yıllarda hızla eğitim alanında yayılmıştır. 21. Yüzyıl öğrenci merkezli eğitim sisteminde, içerisinde teknoloji olan her şey öğrencilerin ilgisini çekmektedir. Bu akımların hızla yayılmasının en büyük nedeni de budur. Öğrencilerin Maker ve Stem etkinlikleri sayesinde üreten bireyler haline gelmeleri amaçlanmaktadır.
Özel okullarda daha hızlı ve çokça rastlanan Maker ve Stem eğitimlerinde başlangıçta, var olan öğretmenlerin yeterlilikleri önemlidir. Bu konularda ülkemizde Türkçe kaynak sayısı başlangıçta çok azken, şu anda üniversiteler tarafından desteklenen 2 farklı aylık dergi çıkmaktadır. Üniversiteler ve eğitim danışmanlığı yapanlar Maker ve Stem öğretmen eğitimleri düzenlemekte ve oldukça fazla katılımcı bu eğitimlere katılıp, çalıştıkları okullarda uygulamalara başlamıştır.
Problem Durumu
Bilginin ve teknolojinin hakim olduğu günümüz dünyasında herkes tarafından kabul edilen gerçek, gelecekteki nesillerin yaşayacağı zamanın çağımız insanının yaşadığı zamandan çok farklı olacağıdır. Bilgi ve teknolojideki değişim hızının yüksek olmasından kaynaklanan bu durum, bireylerin yeniliklerle uyumlu niteliğe sahip olmasını gerektirmektedir. Buna göre kişilerin araştırmaya, sorgulamaya, yaratıcılığa, eleştirel ve analitik düşünmeye ve karar vermeye yönelik kabiliyetlere sahip olması gerektiği söylenebilmektedir. (Brophy, Klein, Porstmore, ve Rogers, 2008; National Research Council [NRC], 2012; Next Generations Science Standards [NGGS], 2013). Ülkelerdeki iktisadi kalkınmaları büyük ölçüde teknolojik yeniliklerin (inovasyonun) belirlemiş olduğu günümüzdeki şartlarda gelecekteki mühendisleri, bilim ve teknolojiye yönelik okuryazarlığı yaygın hale getirmek büyük önem arz etmektedir (Miaoulis, 2009).
Ülkemizde 2023 Vizyonuna ve Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) stratejik belgelerine ait hedefler, fen-teknoloji-mühendislik-matematik (STEM) eğitiminin ülkemiz ölçeği içerisinde tanımlanması gereğini vurgulamaktadır (Çorlu, Adıgüzel, Ayar, Çorlu, Özel, 2012). Fakat bu sahada yapılmakta olan faaliyetler daha başlangıç seviyesindedir (Çavaş, vd., 2013; Çorlu, vd., 2012; Marulcu ve Sungur, 2012). Bundan dolayı inovasyon kabiliyeti sahibi bir neslin yetiştirilmesi amacını güden reformların merkezindeki fen-teknoloji-mühendislik ve matematik eğitimindeki içerik, teori ve pratik, okullar ve üniversitelerin seviyesinde incelenmelidir (Çorlu, vd., 2012).
Öğretmenlerin okullarda Maker ve Stem uygulamalarını taşıması, yetiştirilen neslin, bir bireyde toplum olarak ihtiyaç duyduğumuz; üreten, araştırmacı, çözüm odaklı, sabırlı, hevesli ve becerikli olmalarında büyük etken sağlayacaktır. Bu uygulamaların yapılabilmesi konusunda, öğretmenlerin karşılaştığı bazı sorunlar mevcuttur.
Amaç
Bu araştırmanın amacı öğretmenlerin Maker ve Stem hareketleri ile ilgili düşüncelerini ortaya çıkarmaktır. Bu amaçla araştırmada aşağıdaki sorulara cevap aranmıştır.
- Stem ve Maker hareketleri okullarda oldukça yaygınlaştı. Bu kavramlarla ilk tanışmanız nasıl oldu?
- Stem ve Maker çalışmalarını İlk duyduğunuzda neler düşündünüz?
- Stem ve Maker çalışmalarını okulunuzda başlatma kararını nasıl aldınız? Sizi bu işi yapmaya sürükleyen neydi?
- Yöneticilerinizden Stem ve Maker çalışmalarınız konusunda nasıl tepkiler aldınız?
- Siz ne zaman Stem ve Maker çalışması başlattınız?
- Çalışmaları başlatırken en çok nelere ihtiyaç duydunuz? Stem ve maker hareketlerini başlatırken hangi konularda zorlandınız?
- Öğrencilerinizden Stem ve Maker çalışmaları konusunda nasıl dönütler aldınız?
- Öğrenci velilerinden stem ve maker hareketleri ile ilgili nasıl tepkiler aldınız?
- Stem ve maker hareketlerinin size katkısı ne oldu?
- Stem ve Maker çalışmalarının Türkiye’de geldiği nokta ve niteliği hakkında ne düşünüyorsunuz?
- Stem ve Maker çalışmalarının iyileştirilmesi ve geliştirilmesi bağlamında önerileriniz nelerdir?
Önem
Okullarda müfredatların öğrenci ve öğretmenlere çizmiş olduğu sınırların doğrultusunda öğrenciler için kazandırılmaya çalışılan bilgi yoğunluğunun, sınav sisteminin ve iyi bir üniversitenin iyi bir bölümünü kazanmaya yönelik çabaların aslında hayatın gerçek amaçlarını unutturduğu görülmektedir. Aynı toplum içinde yaşanan hayatın en mühim alt yapısı okuldur. Toplumdaki ihtiyaçlara çözüm bulabilecek bir gençliğin, problem çözme yeteneğine sahip, karşılaştıkları durumlar hususunda analitik düşünebilen, yorum gücü olan, çözüme yönelik araştırma yapabilen, yenilikçi ve hayal gücü geniş olan bireyler olması gerekmektedir.
Bu bağlamda öğrencilerde müfredatın yetersiz kaldığı, sınırlandırdığı noktalarda Maker ve Stem eğitimlerinin etkisi oldukça etkili ve önemlidir.
Sayıltılar
Bu araştırmanın hareket noktası, aşağıda yer alan sayıltılardır.
- Araştırmaya katılan öğretmenlerin görüşmeler esnasında sorulara doğru ve samimi yanıt verdikleri kabul edilmiştir.
- Araştırmaya katılanların, Stem ve Maker ile ilgili bilgiye sahip olduğu ve görüşmelerde sorulacak soruları yanıtlayacak seviyede mesleki donanıma sahip olduğu kabullenilmiştir.
Sınırlılıklar
- Yapılan araştırma sadece 2016-2017 öğretim yılına yöneliktir.
- Araştırma içeriğindeki hususlar; Stem ve Maker eğitimini okullara taşıyan öğretmenlerin uygulamaları ile sınırlıdır.
- Araştırma, İstanbul ilinde bulunan bazı okulları ile sınırlıdır.
Tanımlar
Bu araştırmadaki kavramlardan bazıları, aşağıda tanımlanan biçimde kullanılmıştır.
Maker: Make, kısaca anlatmak gerekirse kendisi birşeyler ortaya koyan, üreten kimseye denir. Yabancıların DIY (do it yourself – kendin yap) dediği tanıma uyan her şey buna dahil olabilir. Bu kapsamda Arduino ve benzeri elektronik donanımlar ile projeler yapan, 3 boyutlu yazıcılar ile bir şeyler tasarlayıp basan, kendi drone’unu yapan hatta ve hatta kendisine ait yemek tarifi olan herkes kendini Maker olarak tanımlayabilir.
STEM: Bu kısaltma, Science (Fen), Technology (Teknoloji), Engineering (Mühendislik) ve Mathematics (Matematik) kelimelerindeki ilk harflerden meydana gelmektedir. (Yıldırım, B. and M. Selvi,2015)
Maker Hareketi: Dünya ülkelerinde giderek yaygınlaşan Maker akımı (Maker movement), teknoloji ve kendin yap kültürünün bir araya getirildiği bir harekettir.
Bu bölümde Maker ve Steam Eğitim hareketleri hakkında bilgiler verilecektir.
Maker ve Steam Eğitim Hareketleri
Günümüz dünyasında fen, teknoloji, mühendislik ve matematik gibi alanlarda düşünüp üretebilen, sorgulama ve yaratıcılık yeteneğine sahip kişilere olan ihtiyaç giderek büyümektedir. Bundan dolayı, bu sahalarda öğretme-öğrenme süreçlerine yönelik uygulanan programlarda yeniliğe ve farklılığa gidilmesi gerekmektedir. Bu uygulamalara verilebilecek en taze örnek STEM eğitimleri ve uygulamaları olmaktadır.
İlk olarak 2001’de The National Science Foundation’un yöneticiliğini yapan Judith A. Ramaley’in eğitime dair bir terim veya kavram şeklinde türettiği STEM, bu tarih itibariyle hızlı biçimde yayılma göstermiştir.
STEM (Science, Technology, Engineering, Mathematichs) eğitimi fenin, teknolojinin, mühendisliğin ve matematiğin birbiri ile beraber ve iç içe olarak öğretimini kapsayıp okul öncesi dönemden yükseköğretim dönemine kadar devam eden bir süreçteki eğitim yaklaşımına denilmektedir. STEM eğitiminin teorik bilgilerin uygulanmasına ve ürüne dönüştürülmesine imkan sağlaması yönünden önemi büyüktür. İçinde bulunulan çağ, bireylerin üretici olmasını istemekte; bu durum ise kişilerin üretken yönlerini ortaya koyabilmesi adına çoğu sahada yeterince bilgi birikimine sahip olmalarının yanı sıra; bilhassa mühendislik sahasında yeterli olmalarını gerektirmektedir.
Eğitimcilerden bazılarına göre STEM’in STEAM şeklinde değiştirilmesi daha uygun görülmektedir. Bilhassa Uzakdoğu ülkelerinde STEAM, eğitimin sanata
Entegrasyonuyla meydana gelmiştir. STEM eğitiminin direkt öğrenmeye yönelik cesaretlendirme, öğrencileri hayallerine ulaştırma ve öğrenilen bilgilerin yeni ve farklı sorunlara transferlerini sağlayan bir özelliği bulunmaktadır. Birçok kişiye göre STEM, yalnızca matematiğe ve fenne yönelik olsa da teknolojik ve mühendisliğe ilişkin üretimlerin günlük hayata çok büyük etkisi olmaktadır.
Yüzyıl Becerileri Neden Önemli?
Yaratıcılık: Gelecekte standart işlerde ve hatta gündelik problemlerin çözümünde belirli bir yere kadar yapay zekâ ile çalışan makineler ön plana çıkacak, kamu ve özel sektöre ait kurumların süreçleri tanımlanarak sayısallaştırılan işlere yönelik insan istihdamı olmayacaktır. Bu nedenle gençler, iş alanlarına yönelik yeniliklerin oluşturulabileceği yaratıcı sentezleri yapabilmelidir.
Eleştirel Düşünme: “Veri madenciliği” adı verilen kavramlar gibi yaşamdaki vazgeçilmez bir hale gelen parçaların çağımızda, işin yapılması amacıyla “ulaşılacak” ve “anlamlandırılacak” veriye dair miktar tüm meslek alanlarında hızlı biçimde artmaktadır. Bu kadar yoğun verilerin içerisinden işe yarayan “en doğru” ve “en güvenilir” olanlarının bulunması için güven verebilecek en mühim bireysel özellik bir manada “zihinsel süzgeç” görevine sahip olan eleştirel düşünmeye ilişkin beceriler olacaktır.
İşbirlikli Çalışma: Mesleklerin hepsinde, detay ve bilgiye dair seviyenin hızlı biçimde arttığı günümüzde, bir işin tamamlanması için başkalarıyla işbirliğinin yapılması kaçınılmaz hale gelmiştir. “Birlikte çalışabilmek” ve “birlikte çalışabilmenin organize edilebilmesi” çok mühim bir yetenek olarak görülmektedir.
Problem Çözme: Bir sorunun görülmesi durumunda harekete geçilerek o sorunun çözümüne dair insiyatifin kullanılması, esasen 21. asrın kazanımlarının en öncelikli olanıdır. Birey; yaratıcılık, düşünme ve işbirlikçilik becerilerini bir sorunun çözümüne yönelik olarak kullanacaktır. Problem çözme becerisi, kaba olarak
“sorunun tanımlanması/analiz edilmesi”, “alternatif çözümlerin üretilmesi”, “en uygun çözümün planlanması”, “uygulamak” ve “değerlendirmek” adımlarından meydana gelmektedir.
STEM ve Maker Eğitimi ve Mühendisliğin Faydaları
STEM’e yönelik eğitimin öncelikli yararları aşağıdaki maddelerde yer almaktadır. Bu faydalar (Morrison,2006):
- Sorun çözmeye dair becerileri geliştirmesi,
- Kişilerin temel bilgilerini ve becerilerini kullanmaları suretiyle mühendisliğe ilişkin alanda yaratıcılık özelliklerinin gelişimine katkı sağlaması,
- Mantıki düşünmeye katkı sağlaması,
- Bireylere güven unsuru aşılaması,
- Teknolojinin açıklanıp anlaşılmasını sağlamasıdır.
Morrison’a ait fikirlere ek olarak STEM uygulamalarına ilişkin faydalardan kimileri ise;
- Öğrencilerde eleştirel düşünceye olanak vermesi,
- Kişilerde veya çocuklardaki yaratıcılıkların gelişimine imkan sağlaması,
- Kişiler STEM eğitiminin sayesinde disiplinler arası bakış açısını kazandırması,
- Kişilerin öğrenmiş olduğu bilgilerin kalıcılığını, bunun yanı sıra önceden öğrenilen bilgilerle ilişkilendirilmesini sağlaması.
- STEM eğitimiyle beraber kişilerin meseleleri neşeli, eğlenceli biçimde öğrenmelerinin sağlanması,
- Öğrenci olanların üst düzeyde düşünme faaliyetlerine olanak sağlaması.
- STEM’e yönelik eğitimler ve uygulamalar, mühendislik sahasında
kişilere dizayn etmeye, prototip geliştirmeye olanak vermektedir.
- Bu eğitimler ve uygulamalar, Bloom taksonomisine ait üst düzey
basamaklara hitap etmektedir.
STEM ve Maker Eğitiminin Unsurları ve Mühendislik
Eğitiminin İlişkisi
STEM’e ilişkin eğitim, Bilim (Science), Teknoloji (Technology), Mühendislik (Engineering) ve Matematik (Mathematics) kelimelerindeki ilk harflerden oluşsa bile bu bilimlerdekilerin tamamını birlikte barındıran daha genişçe bir anlamı içermektedir (Gonzalez, H.B. ve J.J. Kuenzi, 2012). Öte taraftan bu sahaların ilişkilendirilerek programa entegrasyonu da başka mühim bir konudur. Bu alanları programa entegre etmek mühim bir durumdur. STEM’e Programı Entegre Etmek Nasıl Olur? Program entegrasyonu fikri, anlamlı öğrenmenin dünya ve sorunlarının anlaşılmasıyla olabileceğini savunan eğitimcilerin fikirleri doğrultusunda ortaya çıkmıştır. Bu eğitimciler, program entegrasyonunun dünyadan ve problemlerinden ayrı düşünülemeyeceğini savunmaktadır (Czerniak ,1999 ve Beane,1995).
Araştırmacılar, program entegrasyonunun karmaşık ve güç bir kavram olduğunu öne sürmektedirler. Bu entegrasyon, birbirine benzeyen derslerdeki farklı hususların bir araya gelmesi gibi basit bir kavram olmadığı için, program entegrasyona ait net bir tanım bulunmamaktadır (Czerniak 1999, Davidson 1995, Huntley 1998).
Literatür tarandığında program entegrasyonuna ilişkin bir karışıklık olduğu ve teorik çerçevede şeffaflık olmadığı ortaya çıkmaktadır. Program entegrasyonuyla ilgili bir çerçeve olmasa bile öğrencilerdeki anlamlı öğrenmeye olanak sağlandığı da çoğu araştırmacı tarafından dile getirilmektedir (Beane 1995, Childress 1996, Mathison, S. ve M. Freeeman, 1997).
Kişiler, program entegrasyonunun sayesinde dünyadaki sorunlar ve değişik disiplinlerin arasında ilişkiler kurup anlamlı öğrenmeyi gerçekleştirmektedirler. STEM eğitiminde değişik disiplinlerin birlikteliği sonucunda, hayatta karşı karşıya gelinen bilgilerle öğrenilen bilgilerin ilişkilendirilmesi neticesinde anlamlı öğrenmeler gerçekleşmektedir. Bu noktada derslere entegre edilen bir STEM programının anlamlı öğrenme sağladığı ortaya çıkmaktadır.
Teknoloji Entegrasyonu
Çalışmaların çoğunda fen ve matematik entegrasyonunun yanı sıra teknolojik entegrasyonun da olması gerekliliği vurgulanmaktadır. Araştırmacılara göre fenne ve matematiğe ilişkin bilgiler, teknolojik problemlere çözüm getirmektedir. Teknoloji entegrasyonu, fen ve matematiğe dair bilgileri kullanmak suretiyle teknolojik sorunları çözmenin yanında teknolojiyle beraber toplumdaki her sahada ihtiyacı karşılamaktadır (Foster,1994). Bundan dolayı fen ve matematiğin entegrasyonu, teknoloji entegrasyonuyla beraber düşünülmelidir (Childress, V.W
1996, Project, T.f.A.A. and I.T.E. Association 1996). Netice itibariyle teknoloji,
toplumdaki her alanda fen, matematik ve teknoloji entegrasyonunun sonucu karşı
karşıya gelinen sorunların çözüme kavuşturulması veya araçların kullanımı olarak değerlendirilmektedir.
İlgili Araştırmalar
Bu araştırmaya ilişkin öncelikle yurt dışında konuyla ilgili yapılan araştırmalara, sonrasında ise bu araştırma konusuna yakın olan ya da ortak yönleri olan yurt içinde yapılan araştırmalara yer verilmiştir. İlgili araştırmaların sonunda incelenen araştırmaların değerlendirilmesi yapılmıştır.
Bu alanda inceleme yapılan ilgili araştırmalar şu şekildedir:
Yamak, Bulut ve Dündar (2014), yaptıkları araştırmada 5. Sınıf öğrencilerinin bilimsel süreç becerileri ile Fen’e karşı tutumlarına FeTeMM etkinliklerinin etkisini incelemişlerdir. Araştırmalarının sonucunda, öğrencilerin bilimsel süreç becerilerinde gelişme olduğunu gözlemlemişlerdir.
Yıldırım ve Altun (2013), yaptıkları araştırmada STEM Eğitim ve Mühendislik Uygulamalarının Fen Bilgisi Laboratuar Dersindeki Etkilerini incelemiştir. Araştırmalarının sonucunda, STEM eğitim uygulamalarının, akademik başarıya olan etkisinin incelendiği bir çalışmada, STEM eğitimin akademik başarıyı arttırmada etkili olduğu istatistiki olarak bulunmuştur.
Çorlu (2014), yaptığı araştırmada FeTeMM Eğitimi Makale Çağrı Mektubu hazırlamıştır. Araştırmanın sonucuna göre, FeTeMM öğretmeninin özellikleri ve alan öğretmenlerinin eğitimi ülkemiz için kritik öneme sahip araştırma konularındandır ve bu konuda deneyimli araştırmacıların empirik çalışmalarına ihtiyaç duyulmaktadır,
Figliano (2007), “Strategies For Integrating STEM Content: A Pilot Case Study” alanında incelemeler yapmıştır. Yaptığı incelemeler sonucu Stem entegresinin üç geniş kategorisini belirlemiştir. Bunları planlama, uygulama ve değerlendirme olarak ayırmıştır ve bütünsel öğretim süreçleriyle doğrudan ilişkilidir.
Schoettler (2015), “STEM Education in the Foreign Language Classroom with Special Attention to the L2 German Classroom” alnında araştırmalar yapmıştır. Yaptığı araştırmalar sonucu, STEM ve yabancı dil eğitimi programlarına toplumsal ve ulusal gereksinimi araştırdıktan sonra, STEM eğitim öğelerini ve ilkelerini yabancı dil sınıfında bütünleştirme yöntemlerini önermektedir.
Kaynak : CİHAN AKBABA
TRAKYA ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
EĞİTİM BİLİMLERİ ANABİLİM DALI
iz atölye iletişim
neden biz
atölye çalışmalarının önemi